Friday, July 29, 2005

Cuma günü uyuşukluğu ...


Nasıl yani??? İnsan cuma günü uyuşur mu? Arkasında cumartesiyi gizleyen bir günde hani o fişekleyici heyecan? Saat 16.00 itibariyle çektirilecek fönü, sürdürülecek ojeyi, giyilecek etekle takılacak çantanın uyumunu düşünmenin verdiği sıkıntıyla karışık o kıpır kıpır duygu nerede hani? Herkes tatilde mi yoksa? Yoksa ruhlarını tatile gönderip benim yanımda evcil taraflarını mı bıraktılar? Tamam bende de var bu taraftan; hani söyle mon gibi TV başına geçip kafa patlatmayacak bir Amerikan komedisi izlemek, magnum yemek ve diet coke içmek, sonrasında da huzurlu huzurlu cuup yatak yapmak ama hayır bugün değil lütfen :( Bugün boğazda bir yerlerde ( adı bizde saklı şimdilik), mochito ya da shot bardaklarıyla yakamoza karşı arz-ı endam eylemek, mekandan çıktıktan sonra kulaklarda hala çalan müziğin ritmini çınlatmak, düşün düşün içerde neye 5 dakika katıla katıla güldüğünü hatırlamamakla birlikte yanaklarının ağrıdığını hissetmek günüdür!!!

Nesli, bundan sonra da adı sıkça geçeceği için ufak bir into: A black list member, sabahların olmadığı anlarda keyifli dost, düşündüğümden de çabuk içimde biryerlerde süper manzaralı, çikolata bahçelerine yakın bir yere oturttuğum, kaküllerimizi birlikte büyüttüğümüz, yeri gelince bir novalgin ya da passiflora etkisi... Nasıl Nesli yeter mi :P Nesli bu gece sana için sana inandım, sana güvedim... Yarı yolda bırakmak aklının ucundaysa sabahlar 5 dakikada olsun, shot ların dibi delik çıksın :P Enerjini uçaktan çek güzel yüreğine koy bakalım tekrar. Dokunmak, görmek, sesini hatırlamak, birşeyin yokluğunda aklımızda güzel resimler ve anlar oluşturur di mi Nezley??? Bak bu daha cool oldu :)

Seda, Rapunzelim... Hayatta "saçına oturulabilecek ender insan"... Sincap dedikçe tepeme çıkar gibi oldun ama burada belirli edep kurallarına uymak zorundayız şekerim, yazdığın yapışıp kalıyor, yoksa messenger da olsaydık... Şimdi seni güzel ev sahibesi, bu gece için sen de yüzümü kara çıkarmaya meyillisin. Git çekirdek çıtla boğaz manzaralı balkonunda, hiç bakmıyorsun sanki 24 senedir. Hadeeeeeeee... Sen burayı sık sık takip et ve bana karşı daha dikkatli ol tamam mı poptrik kültürü düşmanı... Bi de bana ne zaman Starbucks alıcan :P

Ay yazdıkca bir fena oldum... Bakalım bir sonrakinde içimden ne yazmak gelecek??? Yatçaz, kalkçaz, bir yumurtayı Alka seltzer ile çırpçaz.... Anneeeeeeee, bunu bana yapmayı öğretmiş miydin? Bak küçük kızın yeni bir tarif buldu :) Yok sen bunu misafirlerine yapma anlamazlar :P

wallahi cuma da geçtiiiiii... küsmek üzereyim bakın gidiyorum.....


Thursday, July 28, 2005

Bu hafta doğma haftası!!!!


Bu hafta doğan doğana! Dün Müge doğdu, sonra bugun Beyhan, sonra Gökhan doğmak için sırada, yeni haftada açılışı da Yumulta yapıyor :) Dün Müge'yi doğurduğumuz tekne olayı pek bir keyifliydi. Korktuğum başıma gelmedi allahtan; yani ne çok üşüdüm, ne topuklarım abuk subuk yerlerde sıkışıp kaldı, ne saçlarıma pişen balıkların kokusu sindi, ne fönüm bozuldu, ne devrilme ya da çarpışma tehlikesi geçirdik. Patlayan havai fişekler süper güzeldi. İki atraksiyon: Yunus gördüm, bana kimse inanmıyor ama gördüm! Bir de Rumeli Hisarı civarlarında fotoğraf çekme bahanesiyle bir süreliğine dümeni ele geçirdim, sorun var mı yok???

Bugün de Beyhan'ın doğumgünü. Mutlu Yıllar canımcım sana da, bundan sonraki yıllarda da nerelerde yaşamaya karar verirsen artık bilemiyorum olmadı oraya gelir kutlarız doğumgününü. Pırasalı börek üstüne mum dikeriz artık :P Bak sana da pasta yaptım akademik insan seni! Pardon Sedacım, bu pastaları biryerden tanıdığına dair birsey mi söyledin??? Ay ay ayy duyamıyorum Sedaaaa... Bana Starbucks al Sedaaaaa... Beyhan dilek tuttun mu? :)

Tuesday, July 26, 2005

Ferrari Satmadım Ama Hayatım mı Değişiyor Yoksa???


Biraz düşündüm de bugünün de güzel bir gün olduğuna karar verdim :) Güneşli bir gün, önümde sabah kahvesi, gece 2,5 dergi okumuşum, Cem sonra :) , blogger şifrem sorun çıkarmamış, sabah erken kalkabilmiş ve işlerimi yetiştirebilmişim, akşam yaşanacak gelişmeleri düşünüyorum ara sıra... Yani keyifliyim, messenger da sağ alt köşeden bir bir yükselen arkadaşlarım...

Bir de bugün Müge'nin doğum günü :) Yaşasın Müge, iyi ki doğdun Müge, pastan mumla taşana kadar yanında olup bunu görürüz inşallah Müge, Müge bak sana pasta yaptım... Bu Müge kim mi? İlerleyen günlerde daha sıklıkla ismi geçecek burada eminim, böyle akıllı, black list üyesi, birlikteyken sabahların olmasını hiç istemediğim, son 1o küsür gündür bir azim örneği, hayatımda olmasından pek bir keyif aldığım bir şahsiyet.. ay tutamıcam kendimi yine "Mutlu Yıllar Güzel İnsan!" :)

Bakalım günün sonunda da aynı keyfi sürdürebilecek miyim? Istiyorsam olur dimi? O zaman günün sonuna kadar çok ama çok keyifliyim :P

neşe doluyor insan :)

Saçma bir mücadele, sanal dünya içinde kısılıp kalma ve kaybolma mücadelesinden sonra deneme mahiyetinde kendi kendime bir merhaba!! Mügecim beni yalnız bırakmadığın ve sonsuz destegin icin tesekkurler, yoksa kendi kendime trip yapmaya devam edecektim. Dağ dağa küsmüş dağın haber olmamış deniyor bu gibi durumlarda zannedersem...

Bir de burada düşüneyim ve konuşayım... aklımdakilerle bunları yazmak için gereken zaman dilimi arasında negatif bir ilişki olduğu için yine kendi kendime "güle güle & hoşçakal" seramonisi içine giriyorum...