Buaralar aklımdaki parçalar biraraya gelse ortaya ne çıkacak ben bile bilmiyorum!
Sürpriz yumurta gibi!Dokunmayı, sahip olmayı, defalarca okumayı tarçın kokusunu sever gibi sevdiğim kitapların içindeki kahramanlardan olmak istiyorum... Ya da ne kadar korku, entrika, hüzün, ayrılık vs. yaşanırsa yaşansın sonunun iyi bittiğini bildiğim filmlerden birinde akılda en çok kalan karakter olmak :)
Çiçeklik bizi ağırladı yine dün gece...
Koridor ve Nişantaşı yorgunları, bir gariplik varmış ya da arıza bir olmalıymış gibi bakan gözlerle geçip giderlerken yanımızdan biz oldukça keyifliydik :) Bizim kanımızdan çok dilimizde enfes bir tad bırakan baileys latte ye karşılık,
evlerine, yataklarına ya da başka mekanlara koşarken ve üç saniye sonrasını hatırlamaz gözlerle bakanların sabahlar olmasın nidaları daha fazla olmuştu sanki :) Mutlu gözüküyordu herkes. Ama biri hariç!
x: Burdan geçen birileri oldu mu şimdi?
B&M: Sürekli birileri geçiyor tabi!
x: Yaklaşık 10 kişilik bir grup, 2 tane mini etekli kız var aralarında!!
B: Küçük gruplar halinde geçenler ilerde toplanıp 10 kişi oldularsa bilemeyiz tabi. Ayrıca kızlara bakmıyoruz biz!
x: Ben de bakmıyorum da zaten! Hay Allah yaa!
B: Telefon etsene.
x: Onlardan birinde kaldı telefonum! Ben de sizden istemicem zaten!
B: Mel! Telefon numarası nasıl gizleniyordu?? Yalnız ne biliyim telefonumu alıp kaçmayacağını!
x: Tamam ayakkabılarımı bırakayım. Yeni aldım, 200 kağıt eder! (ve buarada ayakkabılardan birisi çıkar!)
B: OK. Ama yine de güvenli değil.
B&M: Sen gel aramıza otur bakalım. Kaçarsın filan! Yurtdışı mı arıcaksın yoksa sen??? Ha ha!
(Telefon konuşması yapılır buarada)
M: Bak bu geceki iyilik meleğinle tanışmış oldun.
B&M: Hadi bakalım sen şimdi doğruca arkadaşlarının yanına...
(ikinci fotoğraftaki insan resimlerine dikkat! Hepsinde bıyık var! 6 yaş civarlarıma denk gelen gazete ve dergilerdeki insan resimleri, bebeklerim elimden kurtulamadı bu konuda!)