Monday, September 08, 2008

100 mü oldu şimdi!!!

100 ile ilintili konular pek bir havai fişekli konulardır sanki genelde. Bu sayfaya ulaşmadan hemen önceki giriş ekranında 99 diyordu, o halde hoppaaaa 100. yazıyı çıtırdatıyorum burada. Aslında yazma konusunda beni heves ettiren Neslihan oldu facebook ta, Human Race resimlerine bakınca. Ben de blog da yazmalı hakikaten diye yanıtlayıp bir aksiyon almamışken pek de fena olmadı bu süper güzel deneyimi buraya 100 yazı olarak geçirmek :) Secret vari bir kafa yorma sonrası eminim ulvi bir sonuçlara varabilirdim burada.

Efendime söyliyim Sarah ile katılmaya karar verip, Sascha ile buluşup, karşı yakadaki bekleme alanında yarışa katılımından haberdar olduğumuz fakat toparlaşma yerinde tesadüfen Birol ile karşılaşıp çıktık bir yola. Önce Sascha'nın getirdiği muzları indirdik mideye, sonra kalabalıktan toto totoya duran kalabalık ile birlikte ısınma hareketleri yaptık. Sonra yarış başladı biz de millet koşma derdine düştüğü için boşalan WC lere attık dakka bir gol bir kendimizi. Köprünün üstünde tehlikeli bir boşaltım sistemi ihtiyacı ile karşılaşmamak adına önemli bir önlemdi bu :) Sonra çığlıklar atara koşmaya başladık. Koşarken, yürürken, foto çekerken birsürü tanıdık görmek çok alemdi. Bu normal miydi yoksa anormal mi bilemedim! 10000 kişi koşarken arada tanıdık olmaması zaten zordu ama Boğaz Köprüsünün tepesinde hem de koşarken birileri ile karşılaşmak biraz tartışılabilirdi!!! Velhasıl, biz koştuk, coşkulu kalabalık alkışladı, bizden daha hızlı koşan yaşlıları ya da tombikleri görüp daha da gaza geldik, suları havaya fırlattık altında ıslandık, koştuk, koştuk, koştuk... Kuruçeşme Arena önünde bir pazar akşamı koşuyu tamamlayan topluluğun çoğunun yaptığı gibi bomboş yolun üzerinde yere oturuverdik muhteşem bir deneyim yaşamış olmanın keyfi ile.
Herkese duyurulur! Mutlaka katılın. Çok keyif alacaksınız. Tabi ancak seneye :)

Saturday, August 30, 2008

Özetle ve ...

Sevgili blog,
Facebook tan bu yana seninle aramız daha da açıldı. Ama ilk açılma, iş, güç ve okul üçüzlerinin fazla ilgi ihtiyacı içine girmeleri ile başlamıştı aslında... Türlü duygu sömürüleriyle org aldırıp bir ay sonra yüzüne bakmamak ya da "evde pilates yupppiii" diyip o koca henüz şişmemiş topun akıbetini bile hatırlamamak tadına gelmedin henüz.

Tabi ki onlarca yazacak şey, gösterecek fotoğraf var ama hepsini toparlamak ve burada aktarmak kolay olmayacak. Okunması gereken kitaplara ilgi gösterme aralarında hızlıca birer foto ile post-it yapıştırmaca oynayacağız bir müddet... Vaktim olsaydı ballandıra ballandıra anlatacağım şeylerden bazıları; bolca evlilik, nadiren bebek, bir sürü konser, seyahatler, enfes lezzetler, alternatif mekan keşifleri, yeni yüzler, isimler ama bu gece itibariyle en çok yarın bu saatlerde yorgunlugunu yaşayacağım Nike Human Race olurdu sanırım...

Ya daaaaa Eylul'un son gunleri itibariyle harika bir seyahat yazısı... Ben de bilmiyorum şimdilik :)

Sunday, May 25, 2008

7 büyük bir sayıdır!

7 ay olmuş yazmayalı. Aklımda biriktirdiğim, çok yazmak isteyip ama üşendiğim bir sürü hikaye var aklımda, gerçek ya da uydurma. Şifremi unutmuş olabilir miyim diye düşündüm ama kolayca geldi aklıma onlarca giriş ismi ve şifre yığını arasından... Belki görev gibi uğramadığım bir yer olduğu için, sevdiğim için...

Bu sayfaya bakan var mı hiçbir fikrim yok artık. Dur bakalım, facebook'tan promosyon yapmadan biraz bekleyelim bakalım :)

Haziran ortası itibariyle daha bir haşır neşir olacağım sayfamla. Aç bak aynı yazıyı gör sıkılmıştım! Hem bir başlangıç yapmak hem de eski yazıyı altlara kaydırmak için pek de anlamlı olmadığını bildiğim bir post bırakalım bakalııııım.