Sağa ve sola anlamsızca çubuklar çizdik bugün.Bunları öğrenince okumayı öğreniyormuşuz!
Resim dersi için patateslerimi babam oydu bıçakla.
Senin gibi yapamadı ama olsun.
Saçımı kendi kendime örebiliyorum artık, ne kalınmış saçlarım :)
Okula hazır poşet keklerden götürüyorum, pazar aynı saatte mendillerimi de ütülüyorum merak etme.
Beyaz çorabım delindi geçenlerde bahçede düştüğümde, sen almıştın ya hani, babam aynısını buldu.
***
Doğumgünümde teyzemler pasta yaptırmışlar.
Seninle her çarşıya çıktığımızda benim "sup" yediğim yerdeki gibi değildi ama sevdi arkadaşlarım.
***
Bu jile ne rahatsız bişeymiş, senin çocukluk resimlerinde bir sürü görmüştüm üstünde...
Okulda kızlar kaşlarını inceltip, bacaklarındaki tüyleri alıyorlarmış! Canları yanmıyor mu? Sen de yapar mıydın?
Geçenlerde takı kutunu karıştırdım, o çevirdikçe rengarenk olan küpeleri taktım.
İyi ki küçükken deldirmişsin kulaklarımı. Nasıl ağlamıştım ama :)
Aaaa. Söylemeyi unuttum, saçlarımı kestirdim çok az uçlarından ama hala seninkilerden uzunlar.
Buarada bişey var ama utanıyorum birazcık söylemeye :) Ama sırdaşız ya biz :)
Okulda bir çocuk var, Engin, aynı boydayız, kumral, çalışkanlardan, basketbol takımında.
Hamburger yiyeceğiz cumartesi dersane çıkışında :)
***
Yurttaki dolabımda üst kata senin Karaca triko kazaklarından koydum ki bişey olmasın.
Ananem tüm gerek yok ısrarlarıma karşılık tava lokum koydu yanıma.
Odadaki kızlar fena değil. Biri ben, gördüğü ilk anda "renkli çamaşırların var mı yıkanacak?" diye sordu! Komik oldu :) Biliyor musun, başımı yastığa koyunca Boğaz'ı görüyorum :) Ranzada ikinci kattayım, çatıkatı olduğu için burası kafamı çarpıyorum bazen.
***
Kızlarla Bodrum tatili çok keyifli geçti. Korkma yaramazlık yok, içtiğim birkaç sigara da aramızda sır kalsın. Babama çaktırma :)
Mezuniyette ne giysem acaba? Sensiz işim pek de kolay değil ama bakacağız bir çaresine...
***
İşte diplomalar... Çok mutluyum ya da değilim. Eksik birşeyler, hem de çok, hem de bastırdığımı, alıştığımı sandığımdan da çok...
Yalan söylemeyeceğim sana, neyin eksik olduğunu söylemeye ne çok korkarmışım aslında...
Senin benim yanımda olduğunu bile bile ne çok özlemişim aslında ben seni...
Umrumda olmayan binlerce çift göz içinde, umrumda olanın eksikliği "keşke hiçbiri görmeseydi de asıl o görseydi!" demenin öfkesi. Geçti ama tabi ki sonra... İlacın adı neydi hani beş harfli? "Zaman"...
***
Otuz a beş kala...
Önümde daha ne kadar var kim bilir? Belki sen bilirdin...
Hadi gel tahmin edelim... Sen oradan ben buradan, yazı tura gibi, taş-kağıt-makas gibi...
Seni çok özlemek kağıt olsa ve senin yokluğun da makas peki???

Şimdi hemen üstte görülen iki resme gelirsek; 1.kuşağın çeyiz sandığındaki geceliği, 3.kuşak tarafından bele geçirilen kalın bir kemer ile pantolon üstüne ya da direkt olarak giyilmektedir :) Saf ipek olduğu ve dantel işlemelerinin elde yapıldığı özellikle belirtilir. Yaş: min. 60 sene!
Şimdiki örneğimize gelirsek yine ananeye ait saf ipek ve el işlemeli bir eser! Min. 50 sene :)
Hemen aşağıdaki örnek ise ipeğin kalitesini vurgulamak ya da ben adam gibi kullanayım diye uyarma amaçlı "yüzükten bile geçiyor" girizgahları ile bana teslim edilen şal! Min. 70 sene :)

Sabahları ayılmak için radyoyu açıyorum. 
















