Kimilerimiz muhtelif gece mekanlarında arkadaşlarımızla keyifli cumartesi programlarında, kimilerimiz sinema sonrası eve dönüş yolunda, kimilerimiz evde dvd ya da kitap keyfi sonrası battaniye altındaymış "onlar" köprüyü geçmeye çalışırken, yani üstlerine mermiler yağmadan birkaç dakika önce...
Kimilerimiz pazar kahvaltısı yollarında, markette kahvaltılık alışverişinde ya da gazete bayi önündeymiş "onların" varlıkları yükselirken ve "burada bıraktıkları diğer yarılarının" canları çok yanarken...
16 gencecik Türk askerini öldürmüş bu dünyaya, insanlığa ait olmayan yaratıklar!!! 17 yaralı, 10 kayıp... Kardeşim yaşında herbiri... Savaşta mıyız??? Neler oluyor!!!! Çocukluğumdan beri belirli dağ ya da ova isimleri neden aklımda kalıyor coğrafya dersi dışında!!!
Büyük orman yangınlarının olduğu sene Çanakkale'ye gitmiştik. O koca yangınların şehitliklere nasıl yanaşamadığını görüp çok şaşırmıştım. Şehitlerin mezar taşları üzerindeki yaşların 14-15'lere indiğini görünce ne hissedeceğimi bilememiştim... Şimdi yine birşeyleri bilemiyorum, aklımı erdiremiyorum!!! NE-LER O-LU-YOR???????
Şuanda saat 13:00, Washington'ı arayamıyoruz bu saat itibariyle, çünkü uyuyorlar! Uyanık olmalarının gerekliliğini anlamıyorum! Kırmızı hatlar, diplomasi trafikleri, terör zirveleri, soğukkanlı yaklaşımlar... Siyaset Bilimi okurken bana öğretilen, dünyayı gözlemlerken daha da çok haşır neşir olduğum bu kavramlara hiç inanmıyorum artık! Karşımıza aldığımız mahlukatlara bak! Sınırımızdan içeri girip, canımızı yakıp geri geldikleri medeniyetsizliğe ve zavallılıklarına kaçıyorlar! Let's consider the issue in terms of diplomacy!! Höööö! O ne??? Sen elde kalan mermi sayısından, inlerdeki erzak stoğundan bahset hele!!!! Biz hala ülkemizi ve askerlerimizi korumak için onlarca yüksek medeniyet seviyesine ulaşmış (!) ülkeden onay bekleyelim... Dost mu düşman mı bilemeden hem de...
Dua ediyorum tüm kalbimle... Türk, Tatar, Çerkez, Abaza, Laz ya da Kürt tüm askerlerimiz için dua ediyorum...
2 comments:
Burcum bunları yapan insanlar maşalar;beyinleri yıkanmış inanmış maşalar..İnanç kimi kuşkularla gölgelendirilmezse acımasız oluyor; tarihte hep olduğu gibi. Perdenin arkasında olanlar işte onlar yani bu maşayı tutan eller onların hiç umrunda değil bu gencecik öldürülen çocuklar. Biranda harcayı veriyorlar kendi çıkarları uğruna planladıkları oyunu istedikleri kıvama getirmek için..
Burcucum çok güzel ifade etmişsin. Bir anne olarak zaten yüreğimin acısı hiç dinmiyor.Bardak çoktan taştı. Ağzına yüreğine sağlık bu kadar güzel yazdığın için
Esved
Post a Comment