Sunday, July 22, 2012

Tavan Arasındaki Buda

"Kocalarımızı ilk gördüğümüzde onları kesinlikle tanıyamayacağımızı bilmiyorduk. Bize gönderilen fotoğrafların yirmi yıl önce çekildiğini bilmiyorduk. Bize yazılan mektupların kocalarımız değil, mesleği yalan söyleyip gönülleri fethetmek olan, güzel el yazılı kişiler tarafından yazıldığını bilmiyorduk. Suyun ötesinden isimlerimizle bize seslenildiğini ilk duyduğumuzda birimizin eliyle gözlerini kapatıp arkasını döneceğini ama diğerlerimizin başlarımızı öne eğip kimonolarımızın eteğini düzelterek sakin ve ılık güne adım atacağını bilmiyorduk. Burası Amerika, diyecektik kendimize, endişelenmeye gerek yok. Ve yanılmış olacaktık."

Son haftalarda kitap okuma heves ve hızıma katkıda bulunan bir kitap "Tavan Arasındaki Buda". Hikayelerin gerçek tarihe dokunuşu, yaşanmışlıklar, anlatım dili, bireylerin hikayeleri kadar Japon ve Amerikan kültürlerinin çakışmasının kelimeleştiriliş şekli, kitabın sol elinizin içinde biriken sayfalarını hızla artıracak ve bittiğinde de aklınızda kalanlar bir süre daha zihninizi kurcalamaya devam edecek.

No comments: