Liman manzarasını özlemişim, tanıdıkları görmeyi, ayak üstü kısa update ler almayı da...
....
En son ne zaman gitmiştim?? Sanırım MayFest... Seviyorum May Fest'leri.
Kep töreni de çok keyifliydi...İş yerinden "Afferim küçük Burcu'ya" tezahüratlari ve eğlencesine taktığım kebim ve çıktıktan sonra gidip 5 seneyi kapattığım...
....
Karanlık bir odaya girdik daha da karanlık bir koridordan geçerek...
Kocaman bir odada yüzlerce bilmediğim insan...
İlkokuldayken "Bana Şans Dile" isimli bir dizi vardi, Naziler, Yahudiler, savaş vs., oradaki toplama kampı sahnelerine benzettim... Ayy ne ağlardık annemle! Buarada illaki birşeylerle benzetmek zorunda mıydım bilmiyorum... Boşver.
Beklerken daha çok gülümseyen bir ifade takınan yüzler biraz tedirgin olmuştu sanki...
Salonun neresinde olduğumuzu dahi tahmin edemiyordum..
Bu kadar çok insanla bu kadar yakın mesafede olmaktan da pek hoşlanmıyordum ya...
Tavan görünümlü bu eğri büğrü şey ne kadar da alçak böyle...
....Derinden bir müzik sesi gelmeye başladı, perküsyon daha da kendini hissettirir oldu...
Birden üzerimizdeki tavan köşelerden ışıklarla aydınlanmaya başladı... Buzlu cam etkisi.. Hiçbirşey net değil... Aklında tamamlıyorsun herşeyi.. Yapmak istersen tabi...
Silüetler... Karanlık.. Evet bu bir erkek... Peki sağdan sola inanılmaz bir hızda geçen şey de ne böyle!!!
Bu dalgalar sis ya da yavaş yavaş yayılan ince bir su tabakası???
İzlesene işte!
Peki neden çığlık atıyorlar ve daha ne kadar yaklaşacaklar???
Bu damlalar da ne şimdi! Yavaş yavaş her yeri kapladı... Yine kapkaranlık olmaya başladı!
Bu nasıl bir görüntü yaaaaaaaaa? Heryer rengarenk beneklerle dolu ve tavan dalgalanıyor... Gökyüzüne bakan Küçük Prens ve Prensesler dünyasına hoş geldiniz!
Hey! Şimdi de küçük küçük oyuncaklar atıyorlar. Kurbağa, şemsiye, uçak... Gölgelerinden anlıyorum, konfetiler, balonlar ve ortaya doğru yuvarlanan toplar, evet sanırım top bunlar!!!
Veeeeeeeeeeee... Pattttttt! diye hemen sağ tarafıma başaşağı düşen birtanesi... Ve diğerleri de ani birer hareketle büyük kitleler halinde yırtıp alıyorlar az önce Burcu Harikalar Diyarında'yı yaşatan o tavanı... Büyük yırtılmayla birlikte o ana kadar tepemizde biriken herşey üstümüze boca oluyor :)
Sallanıyorlar, ıslanıyorlar, sağdan sola, çarpacak gibi...
İçlerinden birtanesi birden arkamdan yaklaşıp İspanyolca birşeyler söylüyor!
Harfler aynı ama kelime olunca yine de anlaşamıyoruz.. Benim harflerim birleşince İngilizce oluyor!
Kelimeler havada çarpışıyor, kulağıma birşeyler söylüyor, az önce deli gibi suyun altında kaldıkları için ıslanan saçları yanağıma değiyor.
Niye duymaya çalışıyorum ki zaten anlamıyorum! Bu da olayın bir parçası olmalı... Uçak gibi, balonlar gibi, güzel kokulu sis gibi, konfetiler ve su damlaları gibi...

Çıkarken cebimde uçak ... Ha ha bukadar sene sonra bir küçük uçağım oldu, sarı.
....
Karar verdim birkez daha:
Sabahları işe gitmeden önce mutfak masamda kaşarlı simit, elma suyu ve radyodan gelen müzik...
İşte bunu çok seviyorum...
Ups! Akşam gazeteleri toplarken yere düşen şey uçakmış! Gel bakalım sen buraya! Buzdolabının kapağında sana da bir yer bulalım hemen....
No comments:
Post a Comment