Thursday, August 04, 2005

Pazar Akşamı İstanbul'da Güneş Saklanırken...


Yumultamın sevmediği pazartesilerden kaçıp pazar akşamına pasta mumu olmaya karar verdik... Nuteras'ta güneşi batırmaktı fikrimiz ama biraz geciktik... devamı belki özel yumulta sayısında olacak...

Sonra efendim pzt. geçti, salı oldu Boğaz'da konser ve mochito güzel oldu, sonra çarşamba oldu, Burnett'te diet coke güzel oldu, sonra Perşembe oldu, sonra Cuma oluyor, sonra cumartesi. O zaman da dicez ki "ne güzel sabahlar olmadı :)". Sonra pazar olcak, belki house kahvaltı ve ardından BuzAda güzeldi dicez??? Der miyiz kızlar??

Aslında bunları seviyorum ve güzel diyorum, neden çünkü eğleniyorum ve eğlendikten sonra huzur duyuyorum, aklıma hemen ardından soru işaretleri hücum etmiyor.. peki neden bazen aksi olanın üstüne gidiyoruz bu kadar? huzur, çok mu zor, ya da bunu istemek çok mu anlamsız? Çok huzurlu gözükenler numara mı yapıyorlar yoksa? Elma şekerinin dudaklarımı boyayan muhteşem şekerinin altında neden istediğim yemyeşil ve sert elma olmuyor. Bu kurtların ne işi oluyor orada??? Neden kurtsuz olanını bulmak bu kadar zor, bulmaya çalışırken ya tüm dişlerim çürürse ve bir gün, değil sadece elmanın ya şekerin bile tadını alamaz hale gelirsem...

Ben biraz daha düşüneyim.... Bugün aramıyorum, çok merak etsem de, meraktan öte sadece sesini duymak istesemde... ama aramıyorum... ya şekerden vaz geçicez ya da kurtlu elmayı yemeyi göze alıcaz... bunu da biraz daha düşüneyim.. sanki hiç yapmadım!!!

No comments: