Monday, May 15, 2006

Bir tane daha geçti...





Pazar gününe kendimce krep çalışmaları ile başladım. Çok uzun zamandır yapmadığım için ölçü konusunda biraz bocaladım sanki ama bu "göz kararı" denen şey sağ olsun :) Buarada çilekler birden kendilerini Nutella üzerine oturmuş bulunca ortaya kahvaltının geneline hakim olan bir görüntü ve ilk misafircilik oyununda şayet katılımcılar ağırlıkla kadınlardan oluşuyorsa hazırlanacak mini bir tatlı çıkmış oldu! (Burcu kısa cümlelerle yaz lütfen!!! Tmm...)


Sonra Bebek'e uzanan hafif bir yürüyüş... Yürürken balık ekmek kokusunu beyne kodlayış (ki sevmem de!!!) ... Mangerie'de Melis ve Merve'yi sobeleyiş... Alışkanlıktan Türk kahvesi içiş...

Hımmmm... Dip boyam gelmiş :(

Buna daha sevimli birşey söyleyebilir miyiz acaba? Yani böyle hastalıklı bir durum gibi geliyor kulağa... Mesela "bebeklik saçım çıkmış ya da aaaa ilk saçlarım gelmiş yine" gibi....

Kahvenin telvesi fazla olunca insan üzerinde yukarıdaki etkileri uyandırabiliyor... İçilen her fazla telve, eksilen kısmet, önü kesilen yol, kuşların ayaklarıyla tuttuğu zarfı düşürmesine sebep olabilir!!! Falcıları görelim lütfen :)

İki sağ iki de sol yürüyoruz ve zihnimdeki balık ekmek kodları canlanıveriyor!!! Uzun zamandır yediğim en keyifli yemekti. Bebek BP karşısındaki bu tekne. İçindekiler de nasıl mütevazi ve nasıl Bebek gibi saçma bir alış-veriş ortamında olduklarının farkında değil... İnsanların gık demeden ödeyebileceği rakamların ne kadar altında satış yapıp para kazanmaya çalıştıklarının hiç bilincinde olmadan fiyatı söylerken utanıyor bile sanki bir tanesi... Neyse...

Özetle bir annler günü de böyle geçti işte...!

*****************************************

Buarada geçen haftadan kalan, başlı başına konu olmayacak ama bir o kadar da hoşuma giden bir başka durum daha: Perşembe günü Şuleciğim'i beklerken Remzi'ye girdim ve bir Jamie Oliver kitabıyla vakit geçirmeye başladım hatta abartıp daldım gittim. Buarada yerde oturan aşağıdaki yavrucuğu gördüm ki acayip hoşuma gitti. Rafların arasında yere çökmüş, elinde bir İngilizce çizgi manga, annesi "Egeeee, Egeee" diyip onu ararken dünya umrunda değil kitap okuyor. Sonra şu konuşma gerçekleşiyor:

A: Ben sana onları burada oku diye mi alıyorum???(ne alakası varsa!!)

E: Ama anne çok heycanlııııııııı :(

A: Sen bu 2. yi okumamış mıydın daha önce?

E: Hayır anne! 1,2,3,4,5,6,7 sonra yine 1 oluyor ya bunlardaaaa!!

Ege ve annesi kasaya doğru ilerlerken ben çaktırmadan ne okuyor diye bakıyorum. " ........ and the Ball". Kalmadı aklımda işte ne yapayım? Ama Ege'ye bayıldım da bayıldım :)

5 comments:

serdar said...

ya bende resim çekmeyi çok seviyorum özellikle resim eklemen daha da orjinal yapıyo blogunu ya bide bişi sorcam fotorafların çok net gözüküyo makinanın markasını sölermisin :D hee unutmadan blog ismimi örnek almışsın demişsin ya aslında ben google dan miracle ile ilgili bişi arıyodum direk senin blog çıktı karşıma tıkladım işte baya begendim ben de bi blog alayım dedim senin sayende oldu biraz ondan yani ama değiştiricem blogumun ismini istersen sana kayan yazının kodunu gönderebilirim bye....:)

Nes london-ist said...

ben o balıkçı teknesini evden görebiliyorum, bu bana komşu olabileceğimizi düşündürttü.Belki de yanılıyorum ama blog komşuluğu yapmak isterim,sevgiler.

Pinkshake said...

Ege çoğunluğun içinde ilginç bir karakter olacak tahminimce. Belki de anlaşılması güç ve fazla hayalperest diyecekler ona :) Bundan korkmaz ve çekinmez umarım.
Buarada Jamie Oliver ın kitabında yüzü una bulanmış zenci bir bebek var ki enfes :)

Ozgur Gercek said...

burcu uzun bir aradan sonra merhaba, mangerie teras resimleri supperrr :) canim kahvalti cekti, hatta yarin bi kosu gidiim ve de yapiim, ayricana erken davraniim ki yer bulabiliim :)))

bebekte yuruyus harika, balik-ekmek daha harika, hava da bu kadar guzelken degmeyin keyfime olmus tam.

herkes gibi minik ege'ye ben de bayildim. jamie'nin basit anlatimini ben de cok seviyorum, sana iyi ve bol denemeler, goz kararini tutturuyosan, tammaaammmdiirrrr :)))

Duygu Unal said...

ya cok kiskaniyorum amaa!!!
offff! o ne guzel bi gun oyle yaaa!!!!
duygu